Günlerdir boş bir
sayfaya bakıp duruyorum. Anlatmam gerek diyorum, en azından kendim için..Ne yapabiliyorum ki kendim için?
“Bu kadar canımı acıtan şey ne olabilir?” diye düşünüyorum
günlerdir. Sahiden kalbime bir bıçak gibi saplanarak bu kadar canımı acıtan şey
ne?
Yeteri kadar sevildiğini görememek mi? Anlaşılamamak mı? İstemediğin
bir hayatın içinde bulmak mı kendini? İstediklerini yapamamak mı? Çok severek
kendinden vazgeçmek mi? Konuşamamak mı?
Hayatımda şükrettiklerim peki, bu saydıklarım önüne geçecek
kadar fazla mı? Sağlığım, bebeğim, nefes alışlarım,..
Şu kişisel gelişim kitaplarında yazan, her şey içinde
başlar, ve kendinde biter cümleleri.. Sahi siz gerçek misiniz? Neden bende işe
yaramıyor yada bir müddet yarıyor gibi gözüküyor da sonra kor gibi içime
oturuyor her şey..
Ne yapmam gerekiyor, nasıl bunun içinden çıkmam gerekiyor
bilmiyorum. Sahi ne oluyor bana, ne yapıyorsunuz bana? Kimseyi suçlamak değil
amacım.. Kendi seçimlerim bunları yaşamama sebep olan belki de, belki de hayal
bulutu belki de hayatın kendisi..
Hayatım değil, kendi seçtiğim yol bence bu. Karanlık değil,
puslu bir yol.. Yönümü bulamıyorum. Tökezliyorum. Çarpıp duruyorum. Işık
arıyorum, buldum sanıyorum. Ama yoğun bir pus karşımda.. Sonra yine aynı
ritüeller..
Ne kadar çok isterdim mutluyum diyebilmek ama sahiden bu
sefer değilim.. Mutluluk rolü yapmayacağım bu sefer.
Her şey çarçabuk eskir gider mi? Gitmesin istiyorum, her şey
ilk başlarda ki gibi kalsa.. Haksızlık değil bu, hissettiklerim. Hayat bu kadar
düz değil. Duygular var, sevilmek var, sevdiğini belli etmek var, şükretmek ve
bunu göstermek var..
“Her şey karşılıklı” cümlesinden nefret ediyorum. Kendi
suçunu kapatabilmek için kurulan iğrenç bir cümle. Hayat o kadar basit ve yalın
ki aslında. Karşılıklı değil hiçbir şey. Sadece sevmek ve bunu gösterebilmek..
Tek ihtiyacımız olan şey bu. Karşılık beklemeden yapılan gerçek olan her şey
sihirli bir bulut gibi güneş ile birlikte karşı tarafa ulaşır.. Ve o sihirli
bulut ve güneş dolaşır gelir seni bulur sevgiyle, mutlulukla.. Karşılık beklemeden
de mutlu olabilir, mutlu edebilir insan..
İclal Aydın’ın şu dizeleri sürekli aklımda..
Nedenini bilmediğim bir
ağlamak var içimde..
Bir yerlere sığdıramıyorum yüreğimi.
Ne zaman eskiyor sevgiler
Ödenen bedellerin acısı geçince mi?